Her Şeyin Başı Merkür Filminin Galası Yapıldı! Filmin Yönetmeninden Detaylar Geldi!
Film yazarı Ayşe Balıbey'in 'Aynı' isimli eserinden uyarlanan 'Her Şeyin Başı Merkür' filminin galası, Atlas 1948 Sineması'nda yapıldı.
Yapımcılığını Emre Oskay'ın üstlendiği, yönetmen koltuğunda ise Ali Balcı'nın oturduğu filmin başrollerinde ise Alp Navruz, Sinem Kobal ve Devrim Yakut bulunuyor.
Görkemli galada AA muhaberine film hakkında konuşan yönetmen Ali Balcı, filmin bir uyarlama olduğunu söyleyerek, edebi metinlerin sinemalara aktarılmasının zor bir şey olduğunu dile getirdi.
"Romanın Bana Verdiği İmkanı Doğru Bir Şekilde Kullanmaya Çalıştım"
Filmde yazar Balıbey'in romanını okuduğu sırada zihninde canlanmış olan dünyayı oluşturmaya çalıştığını ifade eden Balcı, "Edebi uyarlamalar belli bir riski içinde barındırıyor. Fakat biz çok keyifli bir çekim süreci yaşadık. Bu benim ilk uzun metrajlı filmimdi. Bununla birlikte çok iyi bir ekiple çalıştık ve güzel bir iş çıkardığımızı düşünüyorum. Esere bir romantik komedi olarak yaklaşmadım. Bir romantik macera filmi çekmeye çalıştım ve bunu başardığımızı ifade edebilirim" diye konuştu.
Ali Balcı, romanın okurları için iyi bir malzeme sunduğunu ifade ederek, şu değerlendirmeleri kaydetti:
"Bir kitabı okuduğunuzda orada anlatılanlarla ilgili ister istemez sizde bir takım hayaller uyanıyor. Romandaki karakterlerin yaşamlarını anlatılanlar doğrultusunda siz de yeniden oluşturuyorsunuz. 'Ben olsaydım nasıl anlatırdım?' diye kendi kendinize soruyor ve düşünüyorsunuz. Bu da güzel bir deneyime kapı açıyor. Romanın bana verdiği imkanı doğru bir şekilde kullanmaya çalıştım. Bence ortaya herkesin seveceği bir iş çıktı. Seyirciyi hayat kaygısından uzaklaştıracak ve tebessüm ettirecek bir film bekliyor."
"Sektörün Yaşadığı Daralmanın Aşılması Ve Sinemanın Tekrar Hayatımızın Bir Parçası Olmasını Çok Önemsiyorum"
Başrolü olduğu filmin oldukça naif bir hikayeyi ele aldığını söyleyen Kobal, "Senaryo ortaya çıktıktan sonra, keyifle okuduğum bu eserin güzel bir şekilde beyazperdeye uyarlandığını gördüm. Filmimiz, genç bir kadının kendisini gerçekleştirme yolculuğunu naif bir şekilde anlatıyor. Bunun yanı sıra filmde astrolojide yine sade bir şekilde işleniyor. Bence romanın temel atmosferine sadık kalarak, güzel bir uyarlamaya imza atıldı. Romanı okuduğumda çok sevmiştim, ortaya çıkan filmin de seyirci için keyifli izlenecek bir yapım olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Sinem Kobal, Türk sinemasının pandemi sonrasında bir duraklama yaşadığını dile getirerek, "Sektörün yaşadığı daralmanın aşılması ve sinemanın tekrar hayatımızın bir parçası olmasını çok önemsiyorum. Türk sineması bizim için her zaman çok kıymetli bir anlama sahiptir. Sinemaseverlerin iyi hislerle filmden ayrılacağını ve bunun herkese iyi geleceğini düşünüyorum. Seyirciyi sürprizler ve eğlenceli bir film bekliyor" dedi.
12-12-2024 Yazar Hakkında