Cüneyt Arkın Sevenlerini Can Evinden Vurdu!

Türk Sinemasının usta oyuncusu Cüneyt Arkın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla herkesi gözyaşlarına boğdu. İşte haberin detayları!

Türk Sinemasının en ünlü oyuncularından biri hiç şüphesiz Cüneyt Arkın’dır. Rol aldığı filmlerdeki oyunculuğu o kadar üst düzeydedir ki bir seyreden bir daha, bir daha seyretmek ister. Bu sebepledir ki hemen her gün bir filmi ulusal bir televizyon kanalında yayınlanıyor ve en az 10 kez seyredilmesine karşın hala reyting rekorları kırıyor. Usta oyuncu Cüneyt Arkın son zamanlarda eski günlerine ait anılarını sosyal medya hesabı üzerinden takipçileriyle paylaşıyor ve set günlerinin bilinmeyenlerini anlatıyor. Geçtiğimiz günlerde Türk Sinemasının sultanı Türkan Şoray’la ilgili anısını paylaşan ve binlerce beğeni ve yorum alan usta sanatçı Arkın şimdi de yine Türk Sineması’nın en vefakâr, en cefakar, en babacana ve en duyarlı sanatçısı olan büyük usta Münir Özkul’la ilgili anısını takipçileriyle paylaştı. Tabi bu anıyı okuyan takipçiler gözyaşlarını tutamadı. Cüneyt Arkın tabir yerindeyse sevenlerini can evlerinden vurdu. İşte detaylar!

Sen Ne Büyük Acılar Yaşamışsın!

Büyük oyuncu Cüneyt Arkın sosyal medya hesabından paylaştığı anıda sevenlerinin gözyaşları dökmesine sebep oldu. Arkın “Filmde ben yoksul bir gençtim. Gönül Yazar zengin bir kızı oynuyordu. Kırmızı, spor, üstü açık bir arabası vardı. Film çekimleri dışında beni yanına oturtur, gezerdik. Sinema oyunculuğuna yeni başlamıştım. Aldığım üç beş kuruşla borçlarımı kapattığımdan aslında filmde olduğum gibi hayatta da yoksuldum. Genç, güzel, şöhretli bir kadın yanımda kırmızı spor araba altımda bir hayali yaşıyordum.

Filmden Gerçeğe Geçiş!

Cüneyt Arkın anısını anlatmaya devam ederken en can alıcı yere geliyor ve anlatımına devam ediyor. Arkın “Tahta kulübenin önünde Gönül Yazar’la bir sahnemiz vardı. Münir ve Tanju’da dert ortaklarımızdı. Sahne Gönül Yazar’ın ısrarlı sorunlarıyla başlıyordu. Ben az konuşan, asla kendini açık etmeyen bir kişiliktim. Ama bir yerde Gönül yazar öylesine can evimden vurdu ki ister istemez yaralı yüreğimi sonuna kadar açtım. O, an aylarca süren bostan bekçiliğinde yaşadığım korkunç yalnızlık, dost köpeklerim, vefalı sıpam, asla genç kızlıklarını yaşayamayan ablalarım, elleri nasırlı anam, kamburu çıkmış babam Açlıklarımız, toprağı kazıp çıkardığımız acı köklerle karnımızı doyurmaya çalışmalarımız, cehalet, yoksulluk, çaresizlik, açlık işte bunları tek tek yaşayarak konuşmaya başladım. Senaryodan çıkmış artık düpedüz kendimi anlatıyordum. Çıt yoktu. Set etkilenmişti. Gözyaşlarımı silip sustum. Kemara da sustu. Münir Özkul bir garip kalktı, içeri girdi. Onu takip ettim. Pencere kıyısına oturmuştu. Yüzünde deniz vardı. Ağlıyordu. Yanına oturdum. Elini tuttum. Öteki eliyle beni sardı. Kardeşim dedi sen ne korkunç acılar çekmişsin, nasıl dayandın, nasıl yaşayabildin. Ben nasıl bir hayvanım ki birazcık olsun sezmedim. Başımı omzuna koydum. Çocuğuna yaptığı gibi kocaman bir merhametle usul usul saçlarımı okşadı.” İfadeleriyle anısını anlatırken aynı zamanda bu anıyı okuyanları da can evinden vurdu ve gözyaşlarına boğdu. Bakalım usta oyuncu Cüneyt Arkın bir diğer anısında neler anlatacak?

11-06-2020 Yazar Hakkında